22 Mayıs 2009 Cuma

Meryemimiz




Ben Meryem'in amcasıyım
Amcaların en hasıyım
O gözlerin aşığıyım
Gel gör beni aşk neyledi

Meryem gelir seke seke
Gözlerinden mercan döke
O varken yok sinir, öfke
Gel gör beni aşk neyledi

Meryem'in gözleri ela
Var mı güzel ondan âlâ
Sayıklarım şimdi hâlâ
Gel gör beni aşk neyledi

Meryem'in saçları sarı
Gören ağlar zarı zarı
Kim istemez böyle yâri
Gel gör beni aşk neyledi

Bakışları nur hâlesi
Aşkın sönmeyen şulesi
Duyulmaz dilin nalesi
Gel gör beni aşk neyledi

Gören o gül cemâlini
Tasavvur eyler hâlini
Ruhum çeker vebâlini
Gel gör beni aşk neyledi



Meryem'in o tebessümü
Meleklerin tecessümü
Kim takar artık ölümü
Gel gör beni aşk neyledi

Doyulur mu hiç bu kıza
Gülüşüne cihan seza
Hacet yoktur fazla söze
Gel gör beni aşk neyledi

Meryem'e ne desem azdır
Bu bir ilahi niyazdır
Rabbim kaderime yazdır
Gel gör beni aşk neyledi

Keşke olsa böyle kızım
Niçin siyah alın yazım?
Bitmek bilmez gönül sızım
Gel gör beni aşk neyledi

15 Mayıs 2009 Cuma

Ne duygusal adam

Keşke herkes böyle duygusal olsa, keşke herkes böyle felsefi davransa.. ;)

11 Mayıs 2009 Pazartesi

Sözde değil özde kul olun!

Sözde değil özde kul olun!

Münir Özkul denince aklıma Aile Şerefi isimli filmde oynayan baba geliyor ilk olarak. Çocuklarına karşı müşfik, zalimlere karşı pek çetin ve kudretli bir baba portresi çiziyordu. Çocuklarını da kendisi gibi yetiştirmiş, her halinde edeb ve haya olan eski zaman insanları yaratmıştı adeta. Ayrıca filmde baba, kızına tecavüz eden zengin çocuğu bir züppeyi öldürecek kadar mütehassıs idi ar ve namus konusunda.

Gerçek hayatta da böyle çocukları olduğunu, kendisinin de öyle mütehassıs olduğunu sanırdım. Ta ki geçen sabah otobüste bir kadının okuduğu, Aydın Doğan'ın porno ve tecavüz bülteni Vatan gazetesinde şu haberin başlığını görünceye kadar.. O kadar sinirlendim ki nerdeyse kadına tekme tokat dalacaktım.

Bir baba için bundan daha acı ne olabilir, fahişeliğin bile kendi içinde anlayış gerektirecek masumane yönleri vardır. Ama bu dejenerasyon, bu aşağılık, bu şuursuzluk hangi ahlaki sistematikte yer bulabilir kendisine? Şeksiz şüphesiz inanıyorum ki bu haberi okuyan en azgın bir laikçi bile “yahu kardeşim tamam dünyevileşelim ama bu kadar da hayvanlaşmayalım” demekten alamamıştır kendisini.

Doğru zamanda ve yerinde kullanıldığı takdirde insana hediye edilen en güzel, en revnaklı nefsani hazlardan birisi olan bu şey, kalbinde hastalık bulunan edep yoksullarının elinde nasıl iğrençleşiyor. İnsanın evliliğe, dünyaya temiz bireyler kazandırmaya yönelik şevk ve iştahı kapanıyor.

Allahaşkına siz insan mısınız, yoksa birer damızlık öküz mü? Rabbinizin size verdiği nimeti bu kadar pervasızca kullanma hakkına sahip olduğunuzu mu sanıyorsunuz, o tek yumurta hücresinin bile tüm denetiminin kendi elinizde olduğunu mu zannediyorsunuz?

Mübarek (olup olmadığını tam olarak bilmediğim) anneler gününü idrak ettiğimiz şu müstesna ayda annelik mefhumunun da içine etmiş bulunuyorsunuz. Doğacak çocuğun anne olarak bu kadını tanıyacak olması korkunç bir felaket. Ben o çocuğun yerinde olsam, buluğ çağına ermeden önce kendimi hadım ederek bu kadının zehirli genlerinin toplumda yayılmasına engel olur, bu vesileyle cenneti garantilerdim.

İslam'ın, uğruna zinayı yasakladığı neseb kavramını böyle ayaklar altına almak acıklı bir azabı peşinen kabul etmek anlamına geliyor. Güner Özkul'a zorlu kabir hayatında ve cehennemin aşağı tabakalarında kolaylıklar diliyorum. Veya dilemiyorum.