11 Mayıs 2009 Pazartesi

Sözde değil özde kul olun!

Sözde değil özde kul olun!

Münir Özkul denince aklıma Aile Şerefi isimli filmde oynayan baba geliyor ilk olarak. Çocuklarına karşı müşfik, zalimlere karşı pek çetin ve kudretli bir baba portresi çiziyordu. Çocuklarını da kendisi gibi yetiştirmiş, her halinde edeb ve haya olan eski zaman insanları yaratmıştı adeta. Ayrıca filmde baba, kızına tecavüz eden zengin çocuğu bir züppeyi öldürecek kadar mütehassıs idi ar ve namus konusunda.

Gerçek hayatta da böyle çocukları olduğunu, kendisinin de öyle mütehassıs olduğunu sanırdım. Ta ki geçen sabah otobüste bir kadının okuduğu, Aydın Doğan'ın porno ve tecavüz bülteni Vatan gazetesinde şu haberin başlığını görünceye kadar.. O kadar sinirlendim ki nerdeyse kadına tekme tokat dalacaktım.

Bir baba için bundan daha acı ne olabilir, fahişeliğin bile kendi içinde anlayış gerektirecek masumane yönleri vardır. Ama bu dejenerasyon, bu aşağılık, bu şuursuzluk hangi ahlaki sistematikte yer bulabilir kendisine? Şeksiz şüphesiz inanıyorum ki bu haberi okuyan en azgın bir laikçi bile “yahu kardeşim tamam dünyevileşelim ama bu kadar da hayvanlaşmayalım” demekten alamamıştır kendisini.

Doğru zamanda ve yerinde kullanıldığı takdirde insana hediye edilen en güzel, en revnaklı nefsani hazlardan birisi olan bu şey, kalbinde hastalık bulunan edep yoksullarının elinde nasıl iğrençleşiyor. İnsanın evliliğe, dünyaya temiz bireyler kazandırmaya yönelik şevk ve iştahı kapanıyor.

Allahaşkına siz insan mısınız, yoksa birer damızlık öküz mü? Rabbinizin size verdiği nimeti bu kadar pervasızca kullanma hakkına sahip olduğunuzu mu sanıyorsunuz, o tek yumurta hücresinin bile tüm denetiminin kendi elinizde olduğunu mu zannediyorsunuz?

Mübarek (olup olmadığını tam olarak bilmediğim) anneler gününü idrak ettiğimiz şu müstesna ayda annelik mefhumunun da içine etmiş bulunuyorsunuz. Doğacak çocuğun anne olarak bu kadını tanıyacak olması korkunç bir felaket. Ben o çocuğun yerinde olsam, buluğ çağına ermeden önce kendimi hadım ederek bu kadının zehirli genlerinin toplumda yayılmasına engel olur, bu vesileyle cenneti garantilerdim.

İslam'ın, uğruna zinayı yasakladığı neseb kavramını böyle ayaklar altına almak acıklı bir azabı peşinen kabul etmek anlamına geliyor. Güner Özkul'a zorlu kabir hayatında ve cehennemin aşağı tabakalarında kolaylıklar diliyorum. Veya dilemiyorum.

5 yorum:

Adsız dedi ki...

ahlak bir değerdir, bu değeri bilenler için.

Adsız dedi ki...

öncelikle bir insanın cehenneme gidip gitmeyeceğini ancak allah bilir. bu konuda kimsenin yorum yapmaya hakkı yoktur. sonra, bir olgu sadece sizin ahlak değerlerinize ters düşüyor diye illa günah mıdır? günah olsa dahi bu sizi niçin ilgilendiriyor? bu o kişiyle allah arasında olan bi şey değil mi? insanların ahlaklarını eleştirmek bize düşmez. eğer bunu yapmaya başlarsak sokaklarımızda kendi belirledikleri kurallara göre insanlara karışan ahlak polislerimiz olur. bunu istemiyeceğinizi umuyorum. ayrıca bir yayın organına bu şekilde hakaret etmek ne kadar etik bir davranış acaba? ben vatan okurum arada sırada. çok değerli yazarları var bence. o yazarlardan birinin sizin desteklediğiniz gazeteye bu şekilde hakarette bulunması sizi rencide etmez mi. bence yazdığınız yazıyı tekrar okumalısınız. ama bu sefer insanlara değil kendinize odaklanın lütfen. belki bu şekilde bir dahaki yazınızda bu kadar nefret içeren ifadeler kullanmazsınız. umarım tüm insanları sevebilirsiniz bir gün. ve umarım kimseden nefret etmezsiniz.

Kalem ve Onur dedi ki...

Merhaba Adsız

Bir olgunun ahlakıma ters düşmesi onu günah yapar mı bilmiyorum, ama günah olmayan herhangi bir ahlaksızlığa rastlamadım hayatım boyunca. Bu beni niçin ilgilendirmesin, gazetelerde propagandasını yaparak onlar bana ahlaksızlıklarını dayatıyorlarsa ben de kendi bloguma yazarak ben de onlara ahlakımı dayatma hakkına sahibim. Vatan gazetesi yazarları kaliteli olabilirler, dikkat ederseniz herhangi bir yorum yok yazarlarla ilgili. Eğer birgün ben de bir tecavüz bülteni okursam, biri okuduğum şeye tecavuz bülteni diyerek hakaret ederse ben rahatsız olmayacağım, bunun garantisini veriyorum ;)

Adsız dedi ki...

Aslında bu konuya Hucurat suresinin "Ey iman edenler! Zandan kaçınınız, zira zannın çoğugünahtır.Hiç kimsenin noksanını ve ayıbını da araştırmayınız." ayetiyle cevap vermek istiyorum.. Bu ayet itibarıyla insanların noksanlarının araştırılması, hatalarının ortaya dökülmesi, günahlarının fâş edilmesi ve şahsi hayata dair sırlarının açığa vurulması açıkça yasaklanıyor.. hem insanların gizli hallerinin açığa vurulması Hakkın Settar ismine tezat olmaz mı?
tamam internet bir takım düşüncelerin savunulması için şu sıralar en güzel yöntem.. ancak bence uslup çok önemli... Kişiler baz alınarak anlatılmamalı Kalem ve Onur.. Dua ile kalın..

"umudum"

Kalem ve Onur dedi ki...

Evet söylediğiniz şeylere katılıyorum, bu yazı ayette geçen emre aykırı değil zaten. Aksine ben de bu ayeti savunuyorum, yaptığınız çirkin işleri yayıp toplumun düzenini olumsuz etkilemeyin diyorum.

Bu bir zan değil, çünkü yapan kişi kendi diliyle ne yaptığını söylüyor. Kusurları açığa vurmak da değil, çünkü bunu kendileri haber (veya reklam) yapmışlar zaten. Benim karşı çıktığım nokta da bu zaten.