17 Nisan 2009 Cuma

Ateş-i Suzan-ı Firkat

 İnsan sadece bu şarkıyı hayatında yaşamak için aşık olup sonra terkedilmeyi göze alabilir.. :)


Ateş-i suzan-ı firkat yaktı cism-ü canımı
Bir harabe bade döndürdü dil-i viranımı
Neyle teskin eyleyim bu dide-i giryânımı
Çünki aldırdım elimden sevgili canânımı
Ağla çeşmim ağla durma, gitti elden nazlı yâr
Çağla ey eşk-i terim, çağla misal-i cûy-i bar

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Allah,seni ne yalnız kendim için ne yalnız O’nun için sevmemi istemiyor. Özdeş bir duyguyla seni sevmemi istemiyor benden. Sana O’nun gözüyle bakınca esirgiyor seni benden.kendi gözlerimle bakınca kaçırıveriyor seni. Seni sevmemi istiyor ya benden, yalnız seni sevince “unuttun beni” diyor bana. Seni bırakıp O’na gidince “Niçin O’nsuz geldin?”diye soruyor bana. Ben bu işten çıkar yol bulamadım. Bu sevgi sanırım seninle ve O’nunla anlamlı. Ne O’nsuz ne de sensiz anlamı yok bu aşkın. Ama ben seni ne kadar çok sevsem de benden önce O seviyor seni. Bu sevgiyi isteyen ve dileyen ben değilim ki! Bunu ben ALLAH’tan emanet almışım. ALLAH ki o kula sevdiğini apaçık söylemiyor. Benim dilimle döküyor bunu ..
ve bu aşk bana ALLAH’tan bir lütuf olarak verilmiştir.
sevgi öyle bir çiçektir ki kafesi kendine yer kabul etmez. Çünkü sevgi direkt ALLAH’tandır. Bu yüzden
sevgi zamandan ve mekandan münezzehtir. Zamanın ve mekanın kanunları onu etkilemez. Aksine sevgi zaman ve mekanı etkiler.Her şey zamanında güzel ve zamanında anlamlı. O anı kaçırdıktan sonra yaşamanın bir anlamı yok ki.

Belki de bütün tadlar ilk yudumda gizli. Bizse hep son demlerimizin, son yudumlarımızın güzel ve kalıcı olmasına çalışırız..
Ruhun dudaklarını kullanıyorsan öpebilirsin. Yok eğer dudakların ruhundan kopmuşsa lütfen dur, öpme.
Yusuf ile Züleyha birbirine sarılsaydı Yusuf üşürdü, Züleyha içinse Yusuf biterdi...


"umudum"